ofis dizilerini seviyorsan, burası tam senlik. the office havası devam ediyor ama bu sefer kahve makinesi yerine yazı makineleri ve bilgisayarlar var. ned sampson yeni editör, gazeteyi toparlamaya çalışıyor, ama ekip o kadar tuhaf ki “bu insanlar neden hâlâ işte” diye soruyorsun sürekli. mizah absürd, karakterler bazen fazla yapay ama bir şekilde bağımlılık yapıyor.
özellikle ofis içi çekişmeler ve yanlış anlaşılmalar o kadar doğal aktarılmış ki, ekran başında hem gülüyorsun hem de “bunu gerçek hayatımda yaşasam deli olurdum” diyorsun.
özetle: the office’i gazetecilikle birleştirmek isteyenlerin mutlaka bakması gereken bir dizi. bazen sıkıyor, bazen eğlendiriyor, ama unutulmaz bir absürd tat bırakıyor.
özellikle ofis içi çekişmeler ve yanlış anlaşılmalar o kadar doğal aktarılmış ki, ekran başında hem gülüyorsun hem de “bunu gerçek hayatımda yaşasam deli olurdum” diyorsun.
özetle: the office’i gazetecilikle birleştirmek isteyenlerin mutlaka bakması gereken bir dizi. bazen sıkıyor, bazen eğlendiriyor, ama unutulmaz bir absürd tat bırakıyor.