bunu dinlemek sanki uykusuz gecelerde telefonda el feneriyle tavanı izlemek gibi bir şey. nihat lafını hiç esirgemiyor, sivrisinek ise varlığını sadece “vız vız” diye hissettiriyor. sohbet mi var, muhabbet mi var, yok. daha çok “nihat’ın aklımdan geçen her şeyi yüksek sesle söylediği ve sivrisineğin bunu onayladığı bir alan” diyebilirim. bazen şaşırıyorsun, bazen gülüyorsun, bazen de kendini “neden dinliyorum ben bunu” sorusunu sorarken buluyorsun.

ama itiraf edeyim, bu programın manyetizması var. dinledikçe bir tuhaf alışkanlık yaratıyor. kendini kaptırıyorsun, nihat ne diyor acaba diye kulak kesiliyorsun. sivrisinek zaten yanında ama o da olmadan olmaz gibi.

özetle: absürd, bazen sinir bozucu, bazen eğlenceli, kesinlikle unutulmaz. nihat + sivrisinek = tuhaf bir dostluk ve sen de buna bir şekilde ortak oluyorsun.